Çocuğunuz beş yaşına geldiğinde ilgi odağı, gücünü geliştirmekten özdenetime sahip olmaya doğru yer değiştirir. Şimdiye kadar çocuğunuzun davranışları ya onayınızı alma arzusunu ya da "yanlış bir şey" yaparak başını derde sokmaktan duyduğu korkuyu yansıtmaktaydı. Çocuğunuz, davranış biçiminin belirlenmesinde kendi dışında bir başkasına itimat ediyordu.
Çocuğunuzun beş yaşında geçirdiği dönüşüm beşinci gelişim aşamasını yansıtır: özdenetim. Diğer dört aşamadan her biri—güven, kimlik, yeterlilik ve güç— çocuğunuzun bu aşamaya erişme yeteneğine katkıda bulunur. Çocuğunuz bundan sonra özdenetim elde etmek için çalışır. Özdenetim, çevresinde siz ya da bir başka otorite olmasa bile, çocuğunuzdan uygun bir şekilde davranmasının beklenebileceği anlamına gelir.
Gerçek özdenetim, çocuğunuzun bir hareketin doğruluğunu ya da yanlışlığını içinde hissetmesine bağlıdır. Bu da çocuğunuzun, beş yaşından önce gelişmesi mümkün olmayan empati becerisi ile ilgilidir. Başka bir insanın hissettiklerini hissedebilme yeteneği olan empati, bir insanla bağ kurmaktan kaynaklanır. Duygusal gelişiminin ilk aşaması içinde çocuğunuz, gereksinimlerini kendi başına karşılayamadığı zaman onları sizin karşılayacağınıza güvenebileceğini öğrendiğinde bu bağı kurar. Çocuğunuz, iki yaşında kimliğini keşfettiğinde, kendini içerden kontrol etme yeteneği sunan bir kişilik yaratır. Üç yaşında yeterlilik duygusunu inşa ettiğinde, kendine ve yapabileceği şeylere inanmaya başlar. Son olarak çocuğunuzun dört yaşında ulaştığı güç, önceden edindiği becerileri harekete geç irir, böylece inat ederek yalnız başına— görünüşte tüm dünyaya karşı—kendi ayaklarının üzerinde durabilir.
Çocuğunuzun Davranışı
Beş yaşındaki çocuğunuz hâlâ dört yaşındaki gibi oldukça otoriter olabilir. Birçok konuda bilmişlik de taslayabilir. Çocuğunuz, her zaman için yapacağı şeyin doğru ve en iyi yolunu bildiğini düşünebilir. Kendi hayatından sorumlu olmayı istemesine ek olarak sizin hayatlarınızın sorumluluğunu almayı da istediğini düşünebilirsiniz.
Örneğin, eğer diyet yapıyor ve düşük kalorili yiyecekler almaya özen gösteriyorsanız, tam buzdolabından yemek üzere düşük kalorili tatlı tabağını çıkardığınızda beş yaşındaki çocuğunuz mutfakta belirip diyetinizde tatlının yeri olmadığını söyleyebilir. Çocuğunuza bu tatlının düşük kalorili ve şişmanlatmayan cinsten olduğunu açıklasanız bile, bunu yapmamanız gerektiğini söyleyerek direnmeyi sürdürebilir.
Ne anlama geliyor?
Çocuğunuz beş yaşına geldiğinde birçok yeni beceri öyle sert bir biçimde belirir ki, dengeli bir biçimde kullanılabilmeleri için üzerlerinde değişiklik yapılması gerekir. Özdenetim bu becerilerden birisidir ve çocuğunuzu otoriter, eleştirel, yargılayıcı, can sıkıcı, ve çok bilmiş gibi görünmesine yol açabilir. Endişelenmeyin. Çocuğunuz hep böyle kalmayacaktır. Bu kişisel özellikleri ılımlı bir seviyeye getirecektir.
Çocuğunuzun zihinsel yeteneklerinin hâlâ gelişmekte olduğunu da unutmamalısınız. Beş yaşında çocuğunuzun düşünceleri oldukça katıdır. Bir şey onun gözünde ya siyahtır ya da beyaz. Bir şey yapmanın onun tuttuğu dışında bir yolu yoktur. Çocuğunuz daha sonra daha soyut düşünebilir hale gelecek ve dünyada birçok şeyin renginin gri olduğunu, birçok şeyin sadece doğru veya yanlış terimleriyle açıklanamayacağını anlayabilecektir.
Çocuğunuz anne babasının ve yakın çevresindeki yetişkinlerin tutumlarını yansıtma eğilimindedir. Kullandığınız sözlerden daha fazlasını kullanarak sizin tutumunuzu yansıtır; bu yüzden çocuğunuza "Söylediğimi yap, yaptığımı değil" demeniz zaman ve enerji kaybından başka bir şey değildir.
Çocuğunuz beş yaşında, sizin istediğinizden farklı bir şey yaptığında suçluluk duymaya başlayacaktır. Ne yapması "gerekiyorsa" onu yapmak için çok çabalayacaktır. Çocuğunuz, sizi ve öğretmenler, polisler ve antrenörler gibi diğer yetişkinleri umutsuzca hoşnut etmek isterler.
Çocuğunuz neler düşünüyor, neler hissediyor?
Artık beş yaşındayım, aşağı yukarı her şeyi biliyorum. Neredeyse yetişkin sayılırım. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu biliyorum. Bildiklerimi anneme ya da bir başkasına söylemekten çekinmiyorum. İçimde yeni bir his duyuyorum. İçimden bana öğretilen şeyleri yapmak geliyor. Küçük kardeşim yiyeceğini tabağından parmaklarıyla aldığında ve yerken ağzını şapırdattığında bunun çok kaba bir davranış olduğunu düşünüyorum. Bana, böyle yemek yenmemesi gerektiği öğretilmişti. Herkes her zaman çatal kullanmalı, küçük kardeşler bile.
Bu ailede doğru iş görmeyi bilen başka kimse yok mu? Her şeyi herkese ben mi öğreteceğim? Beni ne zaman dinlemeye başlayacaklar?
Çocuğunuzun Işığı IEYP İle Parıldar !!!
Yararlanılan Kaynak: “How To Read Your Child Like A Book”, Dr. Lynn Weiss.
Uzmanlardan oluşan ekibimiz, en saygın eğitim sistemlerinden ve yaklaşımlarından esinlenerek,
bazı eğitim sistemlerinin ulusal standartlarını aşacak düzeyde, uluslararası bir standart
oluşturmaya çalıştı.
IEYP International Early Years Program, yüksek uluslararası
standartları takip eden kapsamlı bir programdır.